14 Ekim 2010 Perşembe

kolonya...

Kız – sana çok güzel bir sürprizim var can.
Erkek – hayatım bana ismimle hitap eder misin?
Kız – can işte!
Erkek – ercan benim adım!
Kız – ercan çok kaba aşkitom yaa…
Erkek – aşkitom ne yaa…
Kız – bir şey içer misin / ne söyleyeyim sana?
Erkek – hayır almayacağım bir şey! bu kafe daraltıyor beni…
Kız – sürprizimi merak etmiyor musun?
Erkek – ediyorum nedir?
Kız – sanaaaaa / krem aldım!
Erkek – yine mi?
Kız – bu kırışık kremi aşkitom.
Erkek – kırışığım yok!
Kız – öyle kalması için ne yapmak lazım / bakım yapmak lazım…
Erkek – peki.
Kız – sevinmedin mi?
Erkek – çok / sevindim…
Kız – hanimiş kucak?
Erkek – sarılmasak bu kez?
Kız – ama hadi / bak kollarım nasıl da sensiz…
Erkek – peki.
Kız – aaaaa! inanmıyorrrum sana can!
Erkek – ne oldu?
Kız – sana Calvin klein almıştım!
Erkek – eee?
Kız – ama sen kolonya kokuyorsun / hem de limonlu!
Erkek – bu sabah berbere gittim orda sürdüler…
Kız – kırro musun sen!?
Erkek – ?
Kız – o mahalle berberine gitmenden hoşlanmadığımı biliyorsun!
Erkek – seviyorum orayı / hem çocukluğumdan beri de giderim…
Kız – çocuk musun!? seni / seni kınıyorum can!
Erkek – peki.
Kız – bu / bu kasaptan et almak gibi! iğrenç!
Erkek – kasaplar bunun için var!
Kız – marketlerden et alınır / kasap isim olarak bile çok vahşi!
Erkek – konumuz et mi?
Kız – hayır tabii ki! ama senin bu ilkel tavırlarına bazen tahammül edemiyorum.
Erkek – başka?
Kız – bu ucuz montu giymene / sonracıma bu asker botlarına / beş milyonluk şapka takmana / winston sigara içmene de sinir oluyorum!
Erkek – eee?
Kız – aaa bir de hâlâ 60’lardan kalma müzikleri dinlemene / o eski kitapları okumana / kaldı ki bir de onları sahaftan alıyorsun iğrenç kokuyor…
Erkek – bunlar benimle çıkmaya başladığından beri olan şeyler…
Kız – ay bir yıl oldu / hala eski trendlerdesin! bunların modası çok eskidi…
Erkek – moda diye hayatımı değiştiremem / keyif aldığım şekilde yaşıyorum ben…
Kız – hâlâ odunsun aşkitom!
Erkek – pelin / ben ayrılmak istiyorum!
Kız – tamam aşkitom böyle kal / ama bari marlboro içmeye başla!
Erkek – pelin benim zehra’yla ilişkim var!
Kız – ne!!?
Erkek – biliyorum bu şekilde söylemem hoş değil / ama inan senden ayrılmaya çalıştım…
Kız – zehra’yla mı yatıyorsun?
Erkek – evet.
Kız – okulun en rüküş / en paçavra hatunuyla / üstelik adı zehra olan salakla!
Erkek – şey…
Kız – saçlarını bile kendi yapıyor / iğrenç bir kız o! / sana inanamıyorum can!
Erkek – aslında şuan da / ben de sana!
Kız – ay iğrenç tokalar takıyor saçlarına bir de…
Erkek – sanırım sorunu anlamadın!
Kız – anlamalıydım / kolonyadan anlamalıydım.
Erkek – ne diyorsun be?
Kız – C.K. dururken / kolonya kokmayı tercih eden birinden ne beklenir ki!?
Erkek – lütfen durumu acıklı bir hale sokma!
Kız – inanmıyorum yaaa / okulun en sıradan kızıyla aldattın beni!
Erkek – bak özür dilerim / bu şekilde olmasını…
Kız – iyi ki berkle yatmışım!
Erkek – ne!?
Kız – saçımı britney spears gibi kestirdiğimi fark etmediğin gün / berkle yattım!
Erkek – marka manyağı berkle!?
Kız – evet / havalı çocuk / saçımı hemen fark etti…
Erkek – havasına sokayım!
Kız – sen o sümüklüyle yattın / en azından ben zevk sahibiyim!
Erkek – hııı / çok zevklisin amk.
Kız – lütfen olayı dramtize etme!
Erkek – ne edeceğim ulan! allah belanı versin!
Kız – arebeskçi kılıklı / sana zevksiz ilişkiler diliyorum / çav!
Erkek – orospu!
Kız – modası geçmiş silik insan ne olacak! / pardon bakar mısınız? ben bir macchiato alabilir miyim / yanına da / hani böyle kukileriniz var ya ondan…

13 Ekim 2010 Çarşamba

buluşMA!

Kadın – merhaba / kamil?
Adam – pardon?
Kadın – benim canım / fernur…
Adam – nassı yaa….
Kadın – ay inanmıyorum hemen tanıdım.
Adam – aslında burada bizden başka kimse yok.
Kadın – nasılım?
Adam – şey…
Kadın – şey mi?
Adam – yani öyle demek istemedim / ama çok şeysin…
Kadın – ney?
Adam – değişik!
Kadın – mersi canım /sen de hiç fena sayılmazsın.
Adam – sarışınım demiştin?
Kadın – eskiden öyleydim / böyle daha doğal durmuyor mu?
Adam – hııı evet…
Kadın – mersi şekerim.
Adam – uzun diye biliyordum boyunu…
Kadın – cüce değiliz herhalde!
Adam – pek tabii ama / internette 1.75…
Kadın – sen de uzunum demiştin!
Adam – 1.87 boyum!?
Kadın – ama 1.95’e göre kısasın!
Adam – polemiğe girmeyeceğim!
Kadın – ayrıca / gözüm de renkli demiştin?!
Adam – koyu yeşil gözüm…
Kadın – aman herkesin koyu yeşil ya da kahve / mavi değil ya netice olarak…
Adam – işin peki?
Kadın – ay mülakatta gibi hissettim kendimi ayol!
Adam – eğitimci olduğunu söylemiştin?
Kadın – kız öğrenci yurdunda yöneticiyim canım / oldu mu?
Adam – eğitimci değilsin yani?
Kadın – ay / ha memur / ha eğitimci ne fark eder?
Adam – yönetici de değilsin?
Kadın – aman ne zamandır yazışıyoruz / hatırlamıyorum ne yazdığımı…
Adam – yazmak değil / şimdi söyledin!?
Kadın – ay bir sürü yeni yetme kız kurusuyla uğraşıyorum / ben ne dersem o oluyor / burunlarını sürtüyorum her gün / yönetiyorum da / eğitiyorum da! oldu mu şimdi?
Adam – burunlarını sürtmek?
Kadın – evet / rahat vermiyorum hiç birine / eziyorum hepsini / hamam böceği gibi…
Adam – neden?
Kadın – çünkü onlar benim gibi mücadelesini vermediler hayatın / hepsi aptal / yeni yetme!
Adam – sorunlu bir tipsin yani?
Kadın – ay hep benden konuştuk / senden konuşalım biraz da…
Adam – basenlerin var…
Kadın – ne?!!!
Adam – internette zayıf olduğunu söylemiştin…
Kadın – hey allaam / herkes kendini nette abartır biraz…
Adam –“sütün gibi bacakları olan / zayıf sarışın bir hatun” / abartıya bak!
Kadın – ne var canım bunda / götten bacak değiliz ya!
Adam – aslında tam olarak öylesin!
Kadın – terbiyesizleşme / karşında bir bayan var!
Adam – bıyık mı onlar?
Kadın – aaaa! üstüme iyilik sağlık / bıyık filan değil! daha yeni aldım / kızarıklık sadece!
Adam – hadi hepsini geçtim / nette koyduğun o harika sarışın hatun fotosu?
Kadın – ay çok sapsın! o ünlü bir oyuncu / ona benzetirler beni / o yüzden koydum.
Adam – evet benziyorsunuzdur / embriyo haline filan…
Kadın – peki sen doktor musun?
Adam – hayır?!
Kadın – bak sen de yalan söylemişsin!
Adam – sağlıkçı olduğumu söylemiştim / doktor değil!
Kadın – daha doktor bile değilken / gelip beni fakir görüyorsun!
Adam – hakir olacak o!
Kadın – ne?!
Adam – hor görmek anlamında…
Kadın – boyum 1.70 in altında olabilir / balıketli de olabilirim / ama beni hor görmene katlanamam!
Adam – böyle balık / anca okyanusta yaşar!
Kadın – terbiyesiz!
Adam – yalancı cüce!
Kadın – ayy küstah seni!
Adam – boşu boşuna vaktimi aldın!
Kadın – gidiyor musun?
Adam – neden kalayım?
Kadın – ama aylardır yazışıyoruz…
Adam – bir haftadır!
Kadın – uzun bir süre işte.
Adam – hep yalan dolan…
Kadın – ama hepsi yalan değil elbet…
Adam – mesela?
Kadın – fantezilerim?
Adam – bak anlatamıyorum sanırım / evet çılgın bir gece geçirmek için geldim buraya…
Kadın – evet evet / hâlâ geçirebiliriz…
Adam – seninle değil! sarışın bir bombayla geçirecektim!
Kadın – ne kadar şekilcisin!
Adam – bunun şekilcilikle alakası yok / demek isterdim / ama karşımda duruyorsun / neyse…
Kadın – çok kırıcısın!
Adam – açık sözlüyü tercih ederim!
Kadın – bu beni hep tahrik eder.
Adam – anlamadım?
Kadın – kışkırtıcı erkeklere bayılırım…
Adam – lütfen / midem kalkıyor…
Kadın – hadi ama / istersen gözlerimi ve ellerimi bağlayabilirsin!
Adam – yok almayayım ben / benim gözlerimi bağlamam lazım böyle bir durumda…
Kadın – seve seve bağlarım ben…
Adam – sen dalga mı geçiyorsun benimle?
Kadın – tek bir gece / sonra bir daha görüşmeyiz ha?
Adam – zaten tüm cinsel hayatım biter o geceden sonra…
Kadın – ev arkadaşın bile katılabilir bize / her türlü çılgınlığa varım ben!
Adam – ev arkadaşım filan yok / köpeğimle yaşıyorum.
Kadın – hiç denemedim onu / ama neden olmasın?
Adam – oha! iğrençsin amk.
Kadın – şaşırtıcı kadınımdır…
Adam – iyi günler fermuar hanım! iyi günler!
Kadın – fernur canım / fermuar değil! / aaa! nereye be salak! / bari hesabı ödeseydin dingil! allah belanı versin / bu da kaçtı / ayy nasıl tatmin olacak benim bakire ruhum…

6 Temmuz 2010 Salı

mülakat

Aday – benim resme de yeteneğim var.
Yetkili – bizi ilgilendirmiyor.
Aday – lisedeyken yaptığım bir resim dereceye girmişti.
Yetkili – başka?
Aday – bir yarıyıl sergilendi okulda.
Yetkili – bu konumuzun dışında…
Aday – kendinizden bahsedin demiştiniz?
Yetkili – iş tecrübeleriniz, bizi neden tercih ettiğiniz…
Aday – alındım mı yoksa?
Yetkili – anlamadım?
Aday – işe alındım mı?
Yetkili – bu görüşmenin amacı / adayları inceleyip / uygun olanı seçmek.
Aday – seçildim mi?
Yetkili – henüz görüşmemiz sürüyor…
Aday – yani?
Yetkili – henüz bir halt belli değil!
Aday – hımmm…
Yetkili – affedersiniz / yani / henüz sizi tanımaya çalışıyoruz…
Aday – siz nesiniz?
Yetkili – pardon?
Aday – burada ki göreviniz ne?
Yetkili – insan kaynakları…
Aday – başkan filan mı?
Yetkili – hayır / personelim…
Aday –tanımaya çalışıyoruz dediniz de…
Yetkili – evet?
Aday – çoğul konuşuyorsunuz / sanki herkes adına gibi?
Yetkili – şirket adına konuşuyorum.
Aday – ama sadece personelsiniz?
Yetkili – evet!
Aday – ben de / haline bakıp seni önemli biri zannettim.
Yetkili – anlayamadım?
Aday – anlayışın da zayıf / daha yetkili biri yok mu görüşebileceğim?
Yetkili – şuan da benim yetkim yeterli!
Aday – ne için?
Yetkili – sizi olumlu ya da olumsuz onaylayabilmek için!
Aday – tehdit mi ediyorsun beni?
Yetkili – hayır ne münasebet…
Aday – patronun hiç boş vakti yok değil mi?
Yetkili – bu şirket bir holdinge ait efendim.
Aday – hepsi meşgul insanlardır herhalde?
Yetkili – pek tabii / sürekli toplantı halindeler…
Aday – müdürler de yoğun çalışıyordur?
Yetkili – elbette / konuya dönebilir miyiz?
Aday – senin boş vaktin çok ama?
Yetkili – hayır! Benim de bir sürü adayla görüşmem var…
Aday – başka işin yok yani?
Yetkili – insan kaynaklarının işi bu efendim! Şimdi konuya dönersek…
Aday – tabii tabii / rahat ol…
Yetkili – eğitiminiz?
Aday – o formda yazıyor olmalı?
Yetkili – evet / ama sizden duymak isterim.
Aday – maaşı nasıl?
Yetkili – bu bilgi gizli / aday seçimi bittikten sonra açıklanacak…
Aday – senin maaşını soruyorum?
Yetkili – bu sizi ilgilendirmez!
Aday – az veriyorlardır o halde.
Yetkili – hayır! Yeterince kazanıyorum.
Aday – yetiyorsa sorun yok canım.
Yetkili – formunuzda / daha önce bu sektörde tecrübeniz olmadığı yazıyor…
Aday – evet / ben yazdım biliyorum.
Yetkili – şimdi neden bu sektörde yer almak istiyorsunuz?
Aday – bir sonraki iş başvurumda / deneyimlerim kısmına yazmak için.
Yetkili – nasıl yani?!
Aday – rahat ol / dalga geçiyorum…
Yetkili – lütfen ciddi olun! Bu durumunuzu olumsuz etkileyebilir!
Aday – s.ktir et takma!
Yetkili – anlamadım ne?!
Aday – angut elamanlar için / insan kaynakları diye departman kurmuşlar.
Yetkili – sizi terbiyeye davet ediyorum!
Aday – üzgünüm gelemem / iş görüşmelerim var.
Yetkili – başvurunuz olumsuz olarak değerlendirildi!
Aday – iyi memnun oldum / sizin aranızda kafayı yerdim!
Yetkili – ne?!
Aday – başvurmuyorum s.ktiri b.ktan şirketinize!
Yetkili – terbiyesiz! s.ktir git!
Aday – şu cv dosyamı ver de gideyim!
Yetkili – hayır efendim!
Aday – versene be manyak mısın?!
Yetkili – vermiyorum!
Aday – versene amk.
Yetkili – alıyorum ulan seni işe!
Aday – s.ktir git / hayatta çalışmam!
Yetkili – mahkemeye veririm amk.
Aday – vermezsen g.tsün!
Yetkili – hah al amk. / onayladım!
Aday – çattık amk. yaaa…
Yetkili – yarın iş başı!
Aday – hayatta gelmem!
Yetkili – gelme de gör amk.

4 Temmuz 2010 Pazar

ayrılık

Tolga – sorun ne anlamıyorum?
İrfan – bence anlıyorsun / işine gelmiyor sadece…
Tolga – ne yani sana arada çiçek alıp / sabah öpücük kondursam düzelecek mi her şey?
İrfan – neden olmasın?
Tolga – s.ktir ya bu çok saçma!
İrfan – bu bir ilişki / ama sen bana bir vajinaymışım gibi davranıyorsun!
Tolga – ne alâkası var?!
İrfan – çok alâkası var / işini görüp / üzerine sigara içtiğin bir vajinayım sanki!
Tolga – bunlar / hep izlediğin o romantik komedi filmleri yüzünden oluyor!
İrfan – onlarla ilgisi yok / sadece seks yapıyoruz / sonra yine seks…
Tolga – sevdiğini sanıyordum?
İrfan – küçük bir oğlanken evet / ama artık yetmiyor…
Tolga – tüm gay çiftler böyle…
İrfan – buna inanmıyorum / saçmalık! dışarıda aşk var / sen sadece bunu görüyorsun…
Tolga – bizimki de aşk!?
İrfan – eskiden belki / ama tükettik…
Tolga – eskiden de çiçek almazdım / el ele dolaşmazdık?
İrfan – bilmiyorum / eksik bir şeyler var…
Tolga – hatta eskiden daha çok s.kişirdik?
İrfan – sevişirdik evet!
Tolga – eee?
İrfan – yaa ben düşündüm de…
Tolga – ne?
İrfan – sen benim ilkimsin ve bu hep çok değerli…
Tolga – ee?
İrfan – belki de sorun bu / başkalarıyla da denemeliyim…
Tolga – seni iyi s.kemiyor muyum?
İrfan – lütfen! kes böyle konuşmayı! sorun sevişmek değil diyorum!
Tolga – ya ne o zaman / ne?
İrfan – duygusal bir şeyler…
Tolga – or.spu çocuğu!
İrfan – lütfen yapma!
Tolga – sana tüm hayatımı verdim kahpe! sen değerliydin lan benim için…
İrfan – ağlama!
Tolga – bak duygularım var amk. / o yüzden ağlıyorum…
İrfan – lütfen bunu zorlaştırma…
Tolga – başka biri mi var?
İrfan – hayır!
Tolga – yalan söyleme bana!
İrfan – keşke başkası olsaydı / keşke seni aldatıp sıfırdan senle devam edebilseydim…
Tolga – g.t herif!
İrfan – ama hayır / ben seninle / sadece seninle olup / tüketmeyi seçtim…
Tolga – amk. ibnesin sen!
İrfan – hoşça kal…
Tolga – gitme… ne olursun gitme…
İrfan – çocuk gibisin / kalk ayağa…
Tolga – hayır gitme / çiçek alırım tamam / sabahları öper / sana şiirler yazarım…
İrfan – tamam tamam ağlama artık…
Tolga – gitmeyeceksin değil mi?
İrfan – tamam ayrılmayalım!
Tolga – ciddi misin?
İrfan – evet / ama ara verelim bir süre…
Tolga – ne demek bu?
İrfan – bir süre görüşmeyelim / düzüşmeyelim / ayrı kalalım işte…
Tolga – bu ayrılık?
İrfan – hayır / benziyor olabilir ama değil!
Tolga – sen artık beni sevmiyorsun?
İrfan – hiçbir şey bilmiyorum / ama anlamak için biraz dışında kalmalıyım…
Tolga – ne yapacaksın?
İrfan – bilemiyorum / belki akademik kariyerime yönelirim / yüksek yapacaktım da kalmıştı hani…
Tolga – artık düzüşmek yok yani?
İrfan – bir süreliğine…
Tolga – ibneliği bırakıyorsun yani!!!
İrfan – evet bırakıyorum / sen de daha iyi duruyor…
Tolga – s.ktir git! bana verecek herif çok…
İrfan – kendine iyi bak…
Tolga – s.ktir git ibne! git… gitti… daha iyi… belki artık hatun bulurum / onlar en azından kaltaklıklarını gizlemez / ihanet edince üzülmem / or.spu der geçerim / hem böylesi daha iyi… yalnız kalmam bu kadar… dışarıda hatun çok / ibnelerin hepsi akademisyen oluyor / s.kişmeye vakitleri yok… hem… böyle daha iyi… iyi olacak… olmalı…

24 Haziran 2010 Perşembe

otobüs

Adam – pardon 32C geçti mi?
Kadın – muhtemelen.
Adam – hay aksi! çok oldu mu?
Kadın – bilmiyorum.
Adam – ne kadar zamandır bekliyorsunuz?
Kadın – uzun zamandır?
Adam – gerçekten geçti mi? sanki emin değilsiniz gibi…
Kadın – burası güzergâhı ve sabahtan bu yana mutlaka geçmiştir.
Adam – dalga mı geçiyorsunuz?
Kadın – hayır gayet de ciddiyim.
Adam – yani buna dayanarak cevapladınız?
Kadın – neyi değiştirir?
Adam – ah şu kadınlar!
Kadın – ne demek şimdi bu?
Adam – bir şey demek değil.
Kadın – ah şu erkekler!
Adam – pardon?
Kadın – bir şey yok!
Adam – ne bu şimdi? misilleme mi?
Kadın – hayır!
Adam – eski karımla bir akrabalığınız yok değil mi?
Kadın – zavallı!
Adam – bu da nerden çıktı?
Kadın – her kadınla yatağa girmek için çıldırıyorsunuz.
Adam – ne münasebet?
Kadın – herkesi aynı sanıp / aptal empatiler kuruyorsunuz!
Adam – pardon?!
Kadın – tabi canım / ya daha önce bir ilişkiniz olmuştur / ya da ilişkiniz olan birine benziyoruzdur!
Adam – saçmalamayın lütfen! Karıma benzettim / çünkü o da sizin gibi olmadık yerden kavga sebebi yaratırdı. bunun libidoyla filan alakası yok!
Kadın – bilinçaltınız öyle demiyor ama!
Adam – ne diyormuş bilinçaltım?
Kadın – her kuşun eti yenmez beyefendi!
Adam – siz erkek düşmanı filan mısınız?
Kadın – neden / üzerinize atlamadığım için mi?
Adam – sadece sıçtığımın otobüsünü sordum / konuyu dönderip dolaştırıp cinsel sorunlarınıza getirdiniz.
Kadın – terbiyesiz! sağlıklı biriyim / hiç sorunum yok! tabii sizi çekici bulmayan herkes sorunlu!?
Adam – bu kadar dert etmeyin canım / her üç kadından birinde Vajinismus görülüyor.
Kadın – çok ileri gidiyorsunuz!
Adam – bir yere gittiğim yok / otobüsümü bekliyorum.
Kadın – çok sığ bir algınız var!
Adam – anlaşabiliyor olmamıza sevindim.
Kadın – terbiyesiz!
Adam – utanmaz!
Kadın – küstah!
Adam – fırsatçı!
Kadın – ne alaka?
Adam – bir şey sormam için burada pusuya yatmış bekliyordunuz?
Kadın – ne amaçla?
Adam – dalaşmak için.
Kadın – dalaşmak mı? daha seçkin kelimelerle cümle kurmaya çalışın / belki adam sanılırsınız.
Adam – seçmece kelimeler ben de iyi durmuyor / ayrıca işe yarasa bende iyi bir izleniminiz olurdu.
Kadın – siz de izlenim bırakma düşüncesi bile beni iğrendirir…
Adam – muhtemelen bu konuda aynı fikirdeyiz.
Kadın – siz bacaklarıma mı bakıyorsunuz?!!
Adam – hayır canım! şu yerdeki kağıdı bir an para sandım…
Kadın – tabii tabii ben de öyle düşündüm.
Adam – lütfen kendinize böyle basit fanteziler kurmayın / hayal dünyanız kısırlaşır.
Kadın – inanın hayal gücüm gayet iyidir.
Adam – evet fark ediliyor aslında.
Kadın – dünyanın en çekici kadını olmayabilirim / ama başka kadın olmadığı için bana olta attınız.
Adam – sadece otobüsü sordum!
Kadın – tabii tabii…
Adam – hem tek kadın olma şerefinize / çevredeki tek insan olma şerefini de ekleyin / başka kimse yok etrafta!
Kadın – evet haklısınız.
Adam – sonunda hak verdiniz hayret….
Kadın – evet / etrafıma bakıyorum ve tek insanın ben olduğumu görüyorum.
Adam – siz… siz…
Kadın – evet?!
Adam – hah otobüsüm geldi!
Kadın – kaçın bakalım / cevapsız kaldınız.
Adam – siz / tam bir orospusunuz!
Kadın – seni onun bunun çocuğu…
Şoför – bir sorun mu var abla?
Kadın – abla mı?! Allah belanı versin / şerefsizler sürüsü…
Şoför – çattık amk!
Kadın – kaçın hepiniz tabii / bir kadın hakkını savununca böyle oluyor… diğer ezik hastalıklı kadınlar gibi değilim ben…
Genç – hay aksi / pardon / o giden 32C mi?
Kadın – s.ktir git!
Genç – manyak mıdır nedir…

3 Mayıs 2010 Pazartesi

kaşar

Teyze – alo?
Kasap – buyur abla…
Teyze – nasıl yani?
Kasap – ne arzu etmiştin manasında…
Teyze – ay evladım bizde öyle arzu istek mi kaldı / yaş yetmiş iş bitmiş.
Kasap – estağfurullah onu demek istemedim / bir siparişiniz mi vardı?
Teyze – ay olmasa niye arayayım manyak mıyım?
Kasap – dinliyorum ablam?
Teyze – iki kilo yağsız kıyma rica edecektim.
Kasap – olur / hemen ayarlıyorum…
Teyze – yarım kilo da kaşar istiyorum.
Kasap – anlamadım?
Teyze – ucundan acık tadına bakıver / bayatsa kalsın.
Kasap – affedersin ablam / bura kasap.
Teyze – eee? Kasaplar kaşar tadamıyor mu?
Kasap – biz de peynir bulunmaz manasında şey ettim de…
Teyze – ay üstüme iyilik sağlık / bunak mıyım ben evladım!?
Kasap – estağfurullah…
Teyze – biz de biliyoruz onu / gelirken bakkala uğrayıver hemen yolunun üstü!
Kasap – haa tamam / uğrarım…
Teyze – bana bak!
Kasap – buyur ablam…
Teyze – taze diye bayat kaşar getirirsen / ekmek musap çarpsın yeniden gönderirim bakkala!
Kasap – tamam ablam dikkat ederim.
Teyze – bir de sana zahmet / manava kadar uğrayıversen de biraz domates alsan?
Kasap – olur tabi / neden olmasın…
Teyze – ya bak ne diyeceğim…
Kasap – buyur?
Teyze – köşede yeni açılan muhallebici var ya…
Kasap – pastane?
Teyze – evet / oraya da uğrayıversen de bir kâse muhallebi alsan? nasıl canım çekiyor / hani kanal kurumadı desem aş eriyorum sanacağım.
Kasap – tövbe tövbe… tamam alırım…
Teyze – öbürlerine söyle deftere yazsınlar / şükran teyzeye dersin.
Kasap – tamam derim.
Teyze – muhallebiciyi de sen hallet / ben gelince veririm kaç kuruşsa…
Kasap – tamam öyle yapalım.
Teyze – ya bak ne diyeceğim…
Kasap – (kendi kendine) ne amk. !?
Teyze – manavdan azıcık hıyar al / salata yaparım…
Kasap – offf tamam!
Teyze – ne söyleniyorsun evladım? hepsi yolunun üstü…
Kasap – tamam abla / (kendi kendine) yolunu da…
Teyze – bakkala da söyle / rifat bey geçen ayın borcunu haftaya verecek.
Kasap – rifat?
Teyze – benim oğlan.
Kasap – tamam söylerim. başka bir şey?
Teyze – ya hazır bakkala gittin ya / yarım kilo da kırmızı mercimek al çorba yapayım. şöyle mis gibi / sıcak sıcak içerim…
Kasap – tamam…
Teyze – istersen yaz bunları evladım / aklında tutmazsın / öyle akıllı birine benzemiyorsun.
Kasap – yok abla tutarım! akıllıyımdır.
Teyze – iyi o zaman / hadi kap getir bunları…
Kasap – şu kıymanı hazır edeyim / hemen getiriyorum…
Teyze – ya evladım aslında şey mi yapsak?
Kasap – ne abla?
Teyze – çorba yapacağım / dünden kalan pilav da var…
Kasap – eee?
Teyze – kıymadan vazgeçelim / hem et pahalıya geliyor.
Kasap – yok yaaa?
Teyze – öyle öyle pahalı kıyma / sen listeden onu çıkar…
Kasap – tamam da…
Teyze – hadi gecikme!
Kasap – alo abla olmadı ki? alo? alo? alo? hay amk. tufaya getirdi moruk beni!

12 Nisan 2010 Pazartesi

diyet

Adam – üzgünüm dedim…
Kadın – yetmiyor.
Adam – istemeden oldu. gerçekten kendimi…
Kadın – aman ben de neler istiyorum /ama olmuyor görüyorsun / hayatta birçok şey istem dışı.
Adam – sigara kaldı mı?
Kadın – bu son sigaram.
Adam – bir fırt versene…
Kadın – sigara içmek için bir şey yapmadın.
Adam – ne demek şimdi bu?
Kadın – son sigaramdan bir fırt almayı haketmedin demek!
Adam – elimden geleni yaptım!
Kadın – ne demek bu? Bir fırtlık yiyiştik / bir fırtlık sigarayı hakettim gibi?
Adam – seviştik desek?
Kadın – yiyişmenin nesi var?
Adam – ne bileyim / hani yemek / yenen bir şeydir ya / o bakımdan…
Kadın – s.kiştik çok kaba düşer diye / bu tabiri seçtim.
Adam – oha!
Kadın – acaba beyefendi / ne dememi tercih ediyor tam olarak?
Adam – en iyisi susalım biz!
Kadın – bence de!
Adam – en doğrusu…
Kadın – peki!
Adam – (…)
Kadın – (…)
Adam – hem en azından bir kez geldin!?
Kadın – evet / bir-bir berabereyiz / ne mutlu değil mi?
Adam –bence yetinmeyi öğrenmelisin!
Kadın – “bunu bulamayan da var” durumu yani!
Adam – bu yaptığın aç gözlülük…
Kadın – yok canım öyle mi?
Adam – evet / hem her şeye negatif tarafından bakıyorsun!
Kadın – tabi canım / en azından bir lokma da olsa içime giren bir şey var / şükürler olsun!
Adam – lütfen! Kabalaşıyorsun!
Kadın – özür dilerim / aç gözlülük seviyemi düşürdü sanırım.
Adam – yemeğe çıkalım mı?
Kadın – enerjiye mi ihtiyacın var / ne oldu?
Adam – sürekli yiyişmekten bahsettiğin için karnım acıktı.
Kadın – işin gücün yemek / bari beni bahane etme!
Adam – aslında tüm bunlar rejimdesin diye oluyor galiba!?
Kadın – ne saçmalıyorsun tanrı aşkına? az yiyorum diye mi erken boşaldın? nasıl bir bağ kurdun!?
Adam – hayır be onu demiyorum! tüm bu negatif enerjin / asabi olman o yüzden…
Kadın – sıvı yağ gibi üste çıktın / yine kabahat benim oldu.
Adam – ama eskiden de yaşıyorduk bu durumu / sen bu kadar sorun yapmıyordun?
Kadın – evet / çünkü artık uzun zamandır bu durumu idare ettiğimi farkettim.
Adam – yine abartıyorsun / her zaman bu kadar kısa sürmüyor…
Kadın – evet / en uzun yiyişmemiz 32 dakika sürmüştü!
Adam – ne şimdi bu! saat mi tuttun?
Kadın – eğer saat sürseydi evet tutacaktım / ama sadece dakika tutabiliyorum maalesef!
Adam – bu çok çirkin!
Kadın – evet bence de! dakikalar içinde tatmin olmamı beklemek çok çirkin!
Adam – sanırım bu ilişkiyi gözden geçirmeliyiz!
Kadın – hangisini canım? cinsel ilişkimizi mi? yeme içme ilişkimizi mi?
Adam – bir kategorilere bölmen eksikti!
Kadın – ben çıkıyorum…
Adam – yataktan mı? evden mi?
Kadın – hayır canım / hayatından çıkıyorum!
Adam – bu hiç komik değil!
Kadın – ayrılık genelde komik olmuyor zaten.
Adam – ne yani şimdi biz ayrılıyor muyuz?
Kadın – ayrıldık bile / hoşçakal…
Adam – ne yani / seni daha uzun s.kemiyorum diye mi bütün bunlar?
Kadın – kabalaşma!?
Adam – ne oldu birden kibarlaştın?
Kadın – lütfen bunu acıklı bir hale sokma!
Adam – saçmalıyorsun gerçekten / otur konuşalım?
Kadın – sözler bazen anlamsız…
Adam – bu sebepten ayrılmak çok onur kırıcı.
Kadın – başka bir sebep uydur o zaman.
Adam – ille ayrılmamız gerekmiyor?
Kadın – hah buldum!
Adam – ne?
Kadın – eğer birileri ne oldu diye sorarsa / rejimi bırakmış dersin.
Adam – geri zekalı! hey bekle ben… (…) s.ktir git a.q. / bana kız mı yok!

7 Nisan 2010 Çarşamba

bir reklam...

Usta – amına koymuşsunuz makinenin.
Ev Hanımı – anlamadım?
Usta – anlasan şaşarım / mal mal bakıyorsun.
Ev Hanımı – ayy üstüme iyilik sağlık…
Usta – boku yemiş bu.
Ev Hanımı – ya tostla?
Usta – tostla ne yapsın bu saatten sonra?
Ev Hanımı – peki ne olacak şimdi?
Usta – yeni makine alın.
Ev Hanımı – ay para mı yeter?
Usta – onu aleti bozmadan düşünecektin.
Ev Hanımı – ay ben bir şey yapmadım ki?!
Usta – siktiri boktan deterjanları kullan kullan / sonra “ben ne yaptım” de a.q.
Ev Hanımı – yok mu bir yolu?
Usta – elde yıkayabilirsin.
Ev Hanımı – ayy o kadar kirli var / nasıl yıkayacağım?
Usta – her şeye bir kulp a.q.
Ev Hanımı – siz bir el atsanız?
Usta – ben bir el atacağım / az kaldı.
Ev Hanımı – yani oluru yok?
Usta – değişecek bu / başka türlü olmaz.
Ev Hanımı – ay kocam kıyameti koparır.
Usta – o halde kocayı değiştir.
Ev Hanımı – adamın parası yok / yeni prostat ameliyatı oldu / bir yığın para gitti.
Usta – o halde sen de bir sorun var.
Ev Hanımı – nasıl yani?
Usta – baksana kullandığın her alette sorun çıkmış.
Ev Hanımı – vallahi ben bir şey yapmıyorum / kendiliğinden oluyor.
Usta – ben bilemem orasını.
Ev Hanımı – şimdi ne yapacağım?
Usta – bırak bu işleri.
Ev Hanımı – hangi işleri?
Usta – alet edevat işlerini.
Ev Hanımı – ama kocam?
Usta – al şu bir paket tostlayı / kendine yeni bir hatun bulsun.
Ev Hanımı – ay hayatta bırakamam / kırk yıllık herifim o benim.
Usta – o zaman al bu yumuşatıcıyı / tostlayı geri ver.
Ev Hanımı – şimdi ne olacak?
Usta – yumuşak oldukları sürece bozamazsın hiçbir aleti…
Ev Hanımı – nasıl yani? anlamadım? heyy nereye? aaa gitti manyak…