3 Mayıs 2010 Pazartesi

kaşar

Teyze – alo?
Kasap – buyur abla…
Teyze – nasıl yani?
Kasap – ne arzu etmiştin manasında…
Teyze – ay evladım bizde öyle arzu istek mi kaldı / yaş yetmiş iş bitmiş.
Kasap – estağfurullah onu demek istemedim / bir siparişiniz mi vardı?
Teyze – ay olmasa niye arayayım manyak mıyım?
Kasap – dinliyorum ablam?
Teyze – iki kilo yağsız kıyma rica edecektim.
Kasap – olur / hemen ayarlıyorum…
Teyze – yarım kilo da kaşar istiyorum.
Kasap – anlamadım?
Teyze – ucundan acık tadına bakıver / bayatsa kalsın.
Kasap – affedersin ablam / bura kasap.
Teyze – eee? Kasaplar kaşar tadamıyor mu?
Kasap – biz de peynir bulunmaz manasında şey ettim de…
Teyze – ay üstüme iyilik sağlık / bunak mıyım ben evladım!?
Kasap – estağfurullah…
Teyze – biz de biliyoruz onu / gelirken bakkala uğrayıver hemen yolunun üstü!
Kasap – haa tamam / uğrarım…
Teyze – bana bak!
Kasap – buyur ablam…
Teyze – taze diye bayat kaşar getirirsen / ekmek musap çarpsın yeniden gönderirim bakkala!
Kasap – tamam ablam dikkat ederim.
Teyze – bir de sana zahmet / manava kadar uğrayıversen de biraz domates alsan?
Kasap – olur tabi / neden olmasın…
Teyze – ya bak ne diyeceğim…
Kasap – buyur?
Teyze – köşede yeni açılan muhallebici var ya…
Kasap – pastane?
Teyze – evet / oraya da uğrayıversen de bir kâse muhallebi alsan? nasıl canım çekiyor / hani kanal kurumadı desem aş eriyorum sanacağım.
Kasap – tövbe tövbe… tamam alırım…
Teyze – öbürlerine söyle deftere yazsınlar / şükran teyzeye dersin.
Kasap – tamam derim.
Teyze – muhallebiciyi de sen hallet / ben gelince veririm kaç kuruşsa…
Kasap – tamam öyle yapalım.
Teyze – ya bak ne diyeceğim…
Kasap – (kendi kendine) ne amk. !?
Teyze – manavdan azıcık hıyar al / salata yaparım…
Kasap – offf tamam!
Teyze – ne söyleniyorsun evladım? hepsi yolunun üstü…
Kasap – tamam abla / (kendi kendine) yolunu da…
Teyze – bakkala da söyle / rifat bey geçen ayın borcunu haftaya verecek.
Kasap – rifat?
Teyze – benim oğlan.
Kasap – tamam söylerim. başka bir şey?
Teyze – ya hazır bakkala gittin ya / yarım kilo da kırmızı mercimek al çorba yapayım. şöyle mis gibi / sıcak sıcak içerim…
Kasap – tamam…
Teyze – istersen yaz bunları evladım / aklında tutmazsın / öyle akıllı birine benzemiyorsun.
Kasap – yok abla tutarım! akıllıyımdır.
Teyze – iyi o zaman / hadi kap getir bunları…
Kasap – şu kıymanı hazır edeyim / hemen getiriyorum…
Teyze – ya evladım aslında şey mi yapsak?
Kasap – ne abla?
Teyze – çorba yapacağım / dünden kalan pilav da var…
Kasap – eee?
Teyze – kıymadan vazgeçelim / hem et pahalıya geliyor.
Kasap – yok yaaa?
Teyze – öyle öyle pahalı kıyma / sen listeden onu çıkar…
Kasap – tamam da…
Teyze – hadi gecikme!
Kasap – alo abla olmadı ki? alo? alo? alo? hay amk. tufaya getirdi moruk beni!